present participle of relax

listen to the pronunciation of present participle of relax
İngilizce - Türkçe

present participle of relax teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

relaxing
{s} dinlendirici

Dinlendirici bir öğleden sonrayı hak ediyorum. - I deserve a relaxing afternoon.

Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir. - Granted, watching TV can be relaxing.

relaxing
{s} huzur veren
relaxing
{f} gevşe
relaxing
gevşeyerek
relaxing
gevşe/gevşet
relaxing
{s} gevşetici
relaxing
{s} yumuşatıcı
relaxing
rahatlatma
relaxing
{s} gerginlik giderici
relaxing
{s} rahatlatıcı

Tom ve Meryem yüzen evde rahatlatıcı bir hafta geçirdiler. - Tom and Mary spent a relaxing week on a houseboat.

Bu gerçekten o kadar rahatlatıcı değil. - It's not really that relaxing.

İngilizce - İngilizce
relaxing
present participle of relax