present participle of cry

İngilizce - Türkçe

present participle of cry teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

crying

{s} ağlayan

Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu. - The mother was quieting her crying baby.

Ağlayan bebeğine biraz süt içirdi. - She made her crying baby drink some milk.

crying

{f} ağla

O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti. - He tried to comfort her, but she kept crying.

Bebek ağlamayı kesti. - The baby stopped crying.

crying

{i} çığlık

Leyla çığlık atıp ağlamaya başladı. - Layla just started screaming and crying.

Layla sadece ağlayıp çığlık atıyordu. - Layla was just crying and screaming.

crying

büyük

crying

a crying shame çok yazık

crying

{s} göze çarpan

crying

{s} acil

crying

{s} apaçık

crying

cry bağır/ağla

crying

{s} iğrenç

crying

{s} ivedi

İngilizce - İngilizce

present participle of cry teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

crying

Heceleme

pres·ent par·ti·ci·ple of cry