petted; indulged; admired; cherished; as, a pet child; a pet lamb; a pet theory

İngilizce - Türkçe

petted; indulged; admired; cherished; as, a pet child; a pet lamb; a pet theory teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

pet

{i} ev hayvanı

pet

{i} evcil hayvan

Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler. - They wanted to give Koko a new pet.

Bir evcil hayvan olarak o bir papağan besler. - She keeps a parrot as a pet.

pet

{i} gözde

O, bir öğretmenin gözdesi. - She is a teacher's pet.

Tom öğretmenin gözdesi. - Tom is the teacher's pet.

pet

{s} evcil

Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim. - When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.

Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler. - They wanted to give Koko a new pet.

pet

{i} gözde: teacher's pet öğretmenin gözdesi

pet

{f} okşa

Onların köpeğini okşamıyorum. - I'm not petting their dog.

Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı. - Tom reached down to pet his dog.

pet

kızgınlık

pet

in a pet kızgın

pet

en çok sevilen

pet

sevişme

pet

{s} kıymetli

pet

sevgili

Sen öğretmenin sevgilisisin. - You're the teacher's pet.

pet

sevmek

pet

{i} öfke

pet

oynaşmak

pet

(isim) ev hayvanı, evcil hayvan, sevgili, gözde, öfke, sinir

pet

(fiil) okşamak, sevmek, şımartmak, el üstünde tutmak, sevişmek

pet

{f} şımartmak

İngilizce - İngilizce

petted; indulged; admired; cherished; as, a pet child; a pet lamb; a pet theory teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

pet

Heceleme

petted; indulged; admired; cherished; as, a Pet child; a Pet lamb; a Pet the·o·ry