The lion is the king of the jungle.
- Aslan ormanın kralıdır.
Tom disappeared into the jungle.
- Tom ormanda kayboldu.
Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
- Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
- Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
He takes pleasure from long walks in the woods.
- O, ormanda uzun yürüyüşlerden zevk alır.
Yesterday we were biking in the woods.
- Dün ormanda bisiklete biniyorduk.
Tom has a degree in forestry.
- Tom, ormancılık bölümünden mezun.
Tom has a degree in forestry.
- Tom'un ormancılık alanında bir diploması var.
Tom is a forest ranger.
- Tom bir orman bekçisi.
Tom always thought he'd like to become a forest ranger.
- Tom her zaman bir orman bekçisi olmak istemeyi düşündü.
There are a great many forest fires in America.
- Amerika'da pek çok orman yangını var.
The forest fire began to spread in all directions.
- Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.