one who assumes in argument what he does not prove

listen to the pronunciation of one who assumes in argument what he does not prove
İngilizce - Türkçe

one who assumes in argument what he does not prove teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

begin
başlamak

O, bize başlamak için sinyal verdi. - He gave us the signal to begin.

Sanırım ev ödevimle ilgili çalışmaya başlamak zorundayım. - I think I have to begin working on my homework.

begin
{f} başlatmak
begin
başla

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar. - After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.

Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır. - Birth is, in a manner, the beginning of death.

begin
zuhur etmek
begin
{f} girişmek
begin
ön ayak olmak
begin
başlangıç

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

begin
atılmak
begin
açmak
begin
adım atmak
begin
çığır açmak
begin
bismillah demek
begin
{f} koyulmak
begin
{f} (be.gan, be.gun, --ning)
begin
{f} önayak olmak
begin
(fiil) başlamak, girişmek, koyulmak, başlatmak, meydana gelmek, doğmak, önayak olmak
begin
{f} meydana gelmek, vücut bulmak
begin
ilk adımı atmak meydana gelmek
one who assumes in argument what he does not prove

    Heceleme

    one who assumes in ar·gu·ment what he does not prove

    Türkçe nasıl söylenir

    hwʌn hu ısumz în ärgyımınt hwʌt hi dîz nät pruv

    Telaffuz

    /ˈhwən ˈho͞o əˈso͞omz ən ˈärgyəmənt ˈhwət ˈhē dəz ˈnät ˈpro͞ov/ /ˈhwʌn ˈhuː əˈsuːmz ɪn ˈɑːrɡjəmənt ˈhwʌt ˈhiː dɪz ˈnɑːt ˈpruːv/