one who assumes in argument what he does not prove

listen to the pronunciation of one who assumes in argument what he does not prove
İngilizce - Türkçe

one who assumes in argument what he does not prove teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

begin
başlamak

Ne zaman başlamak istersin? - When would you like to begin?

Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin. - You shouldn't have come here to begin with.

begin
{f} başlatmak
begin
başla

Yağmur başlamadan önce geri dönelim. - Let's go back before it begins to rain.

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı. - I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.

begin
zuhur etmek
begin
{f} girişmek
begin
ön ayak olmak
begin
başlangıç

Başlangıç işin en önemli kısmıdır. - The beginning is the most important part of the work.

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

begin
atılmak
begin
açmak
begin
adım atmak
begin
çığır açmak
begin
bismillah demek
begin
{f} koyulmak
begin
{f} (be.gan, be.gun, --ning)
begin
{f} önayak olmak
begin
(fiil) başlamak, girişmek, koyulmak, başlatmak, meydana gelmek, doğmak, önayak olmak
begin
{f} meydana gelmek, vücut bulmak
begin
ilk adımı atmak meydana gelmek
one who assumes in argument what he does not prove

    Heceleme

    one who assumes in ar·gu·ment what he does not prove

    Türkçe nasıl söylenir

    hwʌn hu ısumz în ärgyımınt hwʌt hi dîz nät pruv

    Telaffuz

    /ˈhwən ˈho͞o əˈso͞omz ən ˈärgyəmənt ˈhwət ˈhē dəz ˈnät ˈpro͞ov/ /ˈhwʌn ˈhuː əˈsuːmz ɪn ˈɑːrɡjəmənt ˈhwʌt ˈhiː dɪz ˈnɑːt ˈpruːv/