one of several mutually exclusive things which can be chosen

listen to the pronunciation of one of several mutually exclusive things which can be chosen
İngilizce - Türkçe

one of several mutually exclusive things which can be chosen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

alternative
{i} alternatif

Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz. - Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.

Teklif ettiğine alternatif yok mudur? - Is there no alternative to what you propose?

alternative
{i} seçenek

Benim tartışmasız tercihim bu seçeneklerden dördüncüsü ve sonuncusudur. - My decided preference is the fourth and the last of these alternatives.

Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu. - They had no alternative but to retreat.

alternative
{i} şık
alternative
{s} öbür
alternative
{s} değişik
alternative
yerine geçebilen
alternative
değişke
alternative
almaşık
alternative
başka

Çalışmaktan başka alternatifimiz yok. - We have no alternative but to work.

Aklınızda bulunsun, bu koşullar altında başka bir alıcı bulmaktan başka alternatifimiz yok. - Bear in mind that, under such circumstances, we have no alternative but to find another buyer.

alternative
seçimli
alternative
diğer

Diğer alternatifleri dikkate aldın mı? - Did you consider other alternatives?

Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum. - I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.

alternative
iki şeyden biri
alternative
(Tıp) vücudun tabiatını değişitren ve islah eden ilaç
alternative
(Askeri) YEDEK; ALTERNATİF
alternative
Yapacak başka bir şey yoktu
alternative
Başka çarem kalmamıştı
İngilizce - İngilizce
alternative
one of several mutually exclusive things which can be chosen

    Heceleme

    one of sev·er·al mu·tu·al·ly ex·clu·sive things which Can be cho·sen

    Türkçe nasıl söylenir

    hwʌn ıv sevrıl myuçuıli îksklusîv thîngz hwîç kın bi çōzın

    Telaffuz

    /ˈhwən əv ˈsevrəl ˈmyo͞oʧo͞oəlē əkˈsklo͞osəv ˈᴛʜəɴɢz ˈhwəʧ kən bē ˈʧōzən/ /ˈhwʌn əv ˈsɛvrəl ˈmjuːʧuːəliː ɪkˈskluːsɪv ˈθɪŋz ˈhwɪʧ kən biː ˈʧoʊzən/