older that another

listen to the pronunciation of older that another
İngilizce - Türkçe

older that another teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

senior
{i} üst

İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır. - English and mathematics are made much of in senior high schools.

Tom üst düzey bir yöneticidir. - Tom is a senior executive.

senior
{s} yaşça büyük
senior
yaşça daha büyük
senior
(Ticaret) emektar

Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur. - Of course, many senior citizens are happy with retirement.

senior
{i} büyük
senior
kıdemlilik
senior
daha yaşlı olan kişi
senior
son sınıfa ilişkin
senior
kıdemli kişi
senior
{s} yaşlı

Yaşlı birine yerini verdi. - She gave her seat to a senior citizen.

Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti. - The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.

senior
{s} son sınıfla ilgili
senior
(Askeri) KIDEMLİ ÜST: Hizmet süresi diğerlerinden fazla olan; sınıflandırmalarda esas olarak alınan tipe nazaran ileri derecede bulunan
senior
{i} baba
senior
{s} daha yaşlı
senior
{i} son sınıf öğrencisi

O, Harvard'da son sınıf öğrencisi. - He is now a senior at Harvard.

Lise son sınıf öğrencisi misin? - Are you a senior high school student?

senior
senior citizen yaşlı kimse
senior
senior high school
senior
{i} kıdemli kimse
İngilizce - İngilizce
{a} senior
older that another

    Heceleme

    old·er that an·oth·er

    Türkçe nasıl söylenir

    ōldır dhıt ınʌdhır

    Telaffuz

    /ˈōldər ᴛʜət əˈnəᴛʜər/ /ˈoʊldɜr ðət əˈnʌðɜr/