offer; plan; theory; theorem (mathematics); problem (slang)

İngilizce - Türkçe

offer; plan; theory; theorem (mathematics); problem (slang) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

proposition

teklif

Bir teklifim var, Tom. - I have a proposition, Tom.

Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız. - Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition.

proposition

sav

proposition

öneri

Ben senin önerini seviyorum. - I like your proposition.

Ben bu öneriyi reddettim. - I rejected this proposition.

proposition

sevişme teklif etmek

proposition

önerme

proposition

{i} k.dili. birlikte olma/sevişme teklifi. f., k.dili. (birine) birlikte

proposition

propositional teklif kabilinden

proposition

teklife

proposition

dili uygunsuz bir teklifte bulunmak

proposition

{i} sorun

proposition

{i} uygunsuz teklif

proposition

uygunsuz teklifte bulunmak

proposition

{i} iş teklifi

Sana bir iş teklifim var. - I have a business proposition for you.

proposition

dili uygunsuz teklif

proposition

nazari dava

proposition

{i} ifade

proposition

teklif etmek

proposition

{i} cümle

proposition

{i} k.dili. iş; girişim

İngilizce - İngilizce

offer; plan; theory; theorem (mathematics); problem (slang) teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{i} proposition

Heceleme

offer; plan; theory; the·o·rem (mathematics); prob·lem (slang)