not possible; cannot be done; unbearable, cannot be endured

İngilizce - Türkçe

not possible; cannot be done; unbearable, cannot be endured teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

{s} olanaksız

O, onun ne söylediğini anlamayı olanaksız buldu. - She found it impossible to understand what he was saying.

Amerikalılar için seni seviyorum demek çok kolay ama Çince'de bunu yapmak olanaksızdır. - It's so easy for Americans to say I love you and it's impossible to do this in Chinese.

impossible

{s} olmaz

impossible

{s} imkânsız

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti. - Allen was given a problem that was impossible to solve.

(Tıp) imposibl

{s} çekilmez

{s} katlanılmaz

İngilizce - İngilizce

not possible; cannot be done; unbearable, cannot be endured teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: {s} impossible

not possible; cannot be done; unbearable, cannot be endured

Heceleme

not possible; can·not be done; unbearable, can·not be en·dured

Telaffuz

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

Geçmiş

not possible; cannot be done; unbearable..

Favoriler

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

not possible; cannot be done; unbearable, cannot be endured