nachhaltig

listen to the pronunciation of nachhaltig
Almanca - Türkçe
İngilizce - Türkçe

nachhaltig teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

deeply
içten

Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım. - I deeply appreciate your advice and kindness.

O beni içten selamladı. - She bowed deeply to me.

for a long time
hanidir
for a long time
uzun süreden beri
for a long time
uzun bir zaman
for a long time
çok uzun zamandır
deeply
derinden

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi. - His speech deeply affected the audience.

Tom Mary'ye derinden âşık. - Tom is deeply in love with Mary.

for a long time
uzun zamandan beri
lasting
tükenmeyen
lasting
Sürekli devam eden
deeply
derin derin

Sadece bizim aramıza, o çok derin derin düşünmez. - Just between us, he doesn't think very deeply.

Tom, Mary'nin gözlerine derin derin baktı. - Tom looked deeply into Mary's eyes.

deeply
çok

Senin için çok üzülüyorum. - I feel for you deeply.

Tom yaptıklarını yaptığına çok pişman oldu. - Tom deeply regretted doing what he had done.

deeply
[adv] derinlere doğru
deeply
son derece

Tom sanat tarihi ile son derece ilgilenmeye başladı. - Tom became deeply interested in art history.

Onun gözlerine son derece içten baktı. - He looked deeply into her eyes.

for a long time
uzun zamandır

Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi. - Tom said he hadn't had a good home-cooked meal for a long time.

Bu kelime uzun zamandır not defterimde. - This word has been in my notebook for a long time.

for a long time
epeydir

Bunu epeydir yapmak istiyordum. - I've been wanting to do that for a long time.

for a long time
çoktan

Bunu çoktandır yapmak istiyorum. - I've been wanting to do that for a long time.