Jeff bir iş bulmadan önce üç ay boyunca kaldırımları arşınlamak zorunda kalmıştı.
- Jeff had to pound the pavement for three months before he found a job.
Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.
- Tom was confined to a bed for three months.
Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.
- It took him three months to learn to ride a bicycle.
Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar.
- People born in February get to spend a higher percentage of the month celebrating their birthdays than those born in other months.
Çoğu ayların 30 ya da 31 günü vardır.
- Most months have 30 or 31 days.
Tom her zaman soğuk kış aylarında depresif hisseder.
- Tom always feels depressed during the cold winter months.
Bu aylarda tek başımaydım.
- I was on my own during these months.
My friends say I'm a prolific writer, but I haven't written anything for months.
- Meine Freunde sagen, dass ich ein überaus produktiver Schreiber bin, aber ich habe seit Monaten nichts geschrieben.
I quit smoking six months ago.
- Ich habe vor sechs Monaten aufgehört zu rauchen.