Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.
 - Thoughts are expressed by means of words.
O, resimler vasıtasıyla fikrini açıkladı.
 - She explained her idea by means of pictures.
Telefon bir iletişim aracıdır.
 - The telephone is a means of communication.
Dil bir iletişim aracıdır.
 - Language is a means of communication.
Onların hepsinin bağımsız araçları vardır.
 - All of them have independent means.
Mümkün olan tüm araçlar denendi.
 - All possible means have been tried.
O, kazandığından çok para harcıyor.
 - He lives beyond his means.
Tom kazandığından çok para harcıyor.
 - Tom lives beyond his means.
Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.
 - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!
Bu işaret yürüme anlamına gelir.
 - This signal means don't walk.
Mümkün olan tüm yollarla bir savaşı önlemeliyiz.
 - We must prevent a war by all possible means.
Onu ikna etmek için her yolu kullanmalıyız.
 - We have to use every means to persuade him.
Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin!
 - You said you wanted it by any means!
İngiliz dili şüphesiz en kolay ve aynı zamanda uluslararası iletişimin en etkili aracıdır.
 - The English language is undoubtedly the easiest and at the same time the most efficient means of international communication.
Şüphesiz onu ben yapacağım.
 - I'll do it by all means.