material of the earth, including the soil, rock and other substances

listen to the pronunciation of material of the earth, including the soil, rock and other substances
İngilizce - Türkçe

material of the earth, including the soil, rock and other substances teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

land
{i} toprak

Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır. - About one third of the earth's surface is land.

Toprak reformunu tartıştılar ama asla uygulayamadılar. - They debated land reform but never carried it out.

land
{i} arsa

Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip. - Tom owns a lot of land just outside of Boston.

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı. - He bought the land for the purpose of building his house on it.

land
yere inmek
land
land up eninde sonunda varmak
land
karaya

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim. - Holding on to the rope firmly, I came safely to land.

Ne zaman karaya çıkacağız? - When are we going to land?

land
arazi, toprak
land
{i} ülke

Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular. - Settlers were forced off their land.

Amerika fırsatlar ülkesidir. - America is the land of opportunity.

land
{f} çakmak

Peyzaj çakmak taşı kadar soğuk ve keskin. - The landscape was cold and sharp as flint.

land
durmak
land
(Askeri) (S) SET, SETLER: Bir silahın namlusunda yivler arasında kalan yüksek kısımlar
land
inmek

Kartal yere inmek üzere. - The eagle is about to land.

Biz inmek için çaresizce bir yer arıyoruz. - We're looking desperately for a place to land.

land
vatan
land
karaya indirmek
land
kişisel arazi
land
(Ticaret) doğal kaynaklar
land
(Mühendislik) faz

Tom otuz yıldan daha fazla süredir o araziye sahip. - Tom has had that land for more than thirty years.

Arazi çok fazlaya mal olmadı. - The land did not cost much.

land
(Havacılık) iniş yapmak

Sami acil iniş yapmak zorunda kaldı. - Sami was forced to make an emergency landing.

land
(fiil) karaya çıkmak, yere inmek, düşmek, karaya ayak basmak, yenmek, kazanmak, indirmek, karaya çıkartmak, sokmak, çakmak, vurmak, yapmak
İngilizce - İngilizce
land
material of the earth, including the soil, rock and other substances