Yaşamak sevmektir ve sevmek acı çekmektir. Acı çekmek istemiyorsan sevme ama sevmiyorsan niçin yaşıyorsun ?
- Leben heißt lieben und lieben heißt leiden. Wenn du nicht leiden willst, dann liebe nicht. Aber wenn du nicht liebst, wofür lebst du dann?
Bana yardım etmen şartıyla onu yaparım.
- I will do it on the condition that you help me.
Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
- That politician is well versed in internal and external conditions.
Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.
- Health is an important condition of success.
Bir atlet formda olmalıdır.
- An athlete must keep in good condition.
People are suffering from the contamination of the water supply.
- Die Menschen leiden unter der Verseuchung des Leitungswassers.
They're suffering from malaria.
- Sie leiden unter Malaria.
Es führen viele Wege zum Gipfel eines Berges, doch die Aussicht bleibt die gleiche.
- Vele wegen leiden naar de top van de berg, maar het uitzicht blijft hetzelfde.
Viele Wege führen nach Rom.
- Er zijn vele wegen die naar Rome leiden.
Alle Wege führen nach Rom.
- Alle wegen leiden naar Rome.