kuyu

listen to the pronunciation of kuyu
Türkçe - İngilizce
well

Tom boiled the well water so it would be safe to drink. - Tom kuyu suyunu kaynattı böylece o içmesi güvenli olacaktı.

A frog in a well doesn't know the ocean. - Kuyudaki bir kurbağa okyanusu bilmez.

oil well

This oil well produces more than 100 barrels per day. - Bu petrol kuyusu günde 100 varilden daha fazla üretiyor.

This oil well is going to make me rich. - Bu petrol kuyusu beni zengin edecek.

borehole
(Hukuk) pit
coalpit
pit; deep hole
bore
draw well
well; oil well, well; shaft
kuyu (petrol ve gaz)
(Coğrafya) well
kuyu (yeraltı suyu)
(Coğrafya) well
kuyu açmak
dig a pit
kuyu açmak
dig a well
kuyu delme
well-drilling
kuyu kontrolü
(Coğrafya) well control
kuyu kulesi
(İnşaat) gallows frame
kuyu kulesi
(Madencilik) headframe
kuyu logları
(Coğrafya) well logging
kuyu logu
(Çevre) logging
kuyu suyu
brackish water
kuyu testi
(Coğrafya) well test
kuyu-fırın
(Gıda) pit furnace
kuyu alanı
well field
kuyu alanı
wellsite
kuyu açma
shaft sinking
kuyu açma kulesi
drilling tower
kuyu açma kulesi
sinking tower
kuyu açmak
to dig a well; to dig a pit
kuyu açmak
drill
kuyu açmak
to dig a well, to dig a pit
kuyu başı
pit top
kuyu başı ekipmanları
wellhead equipments
kuyu bileziği
well curb
kuyu bileziği
wellcurb
kuyu bileziği
coaming
kuyu delme burgusu
trepan
kuyu deneyleri
well testing
kuyu derinleştirilmesi
(Madencilik) shaft deepening
kuyu dibi
pit bottom
kuyu dizisi
well alignment
kuyu dren
well drain
kuyu drenajı
vertical drainage
kuyu dökümü
(Mekanik) pit molding
kuyu ekibi
(Madencilik) shaft crew
kuyu filtraj borusu
well screen pipe
kuyu fındığı a hazelnut that has been picked green and then buried
for a time so that it will acquire a special flavor
kuyu fırın
pit furnace
kuyu gibi
1. very deep. 2. (place) that resembles a dark hole
kuyu gibi
very deep
kuyu girişi
(Madencilik) shaft access
kuyu gözlemleri
well observations
kuyu işçisi
sinker
kuyu kablosu
shaft cable
kuyu kafesi
pit cage
kuyu kaplaması
well casing
kuyu kaygan boru sistemi
(Madencilik) shaft slicline system
kuyu kazmak
to sink a well
kuyu kazmak
sink a well
kuyu kazısı
(İnşaat) shaft sinking
kuyu kebabı meat put
in an earthen pot and roasted in a hole in the earth
kuyu kesiti
well section
kuyu kesonu
drilled-in caisson
kuyu kulesi
gallows frame, hoist frame
kuyu loglaması
(Çevre) well-logging
kuyu pompası
well pump
kuyu randımanı
well yield
kuyu randımanı
well efficiency
kuyu rasatları
well observations
kuyu sayaç
well counter
kuyu temel
foundation on wells
kuyu temeller
well foundations
kuyu testleri
well testing
kuyu tipi jeti
(Askeri) well-type jetty
kuyu topuğu
shaft pillar
kuyu verileri
well record
kuyu verimi
well yield
kuyu verimi
well efficiency
kuyu yakası
shaft collar
kuyu yarıçapı
radius of a well
kuyu çimentolanması
(İnşaat) well cementation
kuyu özü iler
well foundations
kuru kuyu
(Çevre) drywell
kuru kuyu
dry well, cesspool, sink
kuru kuyu
dry well
kusursuz kuyu
perfect well
kör (kuyu)
dry
Kuyu suyu
well water

I don't feel well today. That well water is the reason. - Bugün kendimi iyi hissetmiyorum. Hep o kuyu suyu yüzünden.

Tom boiled the well water so it would be safe to drink. - Tom kuyu suyunu kaynattı böylece o içmesi güvenli olacaktı.

derin kuyu
deep wells
doğal ve derin kuyu
natural and deep wells
gömülmüş kuyu
wells sunk
batırma kuyu
sink shaft
dahili kuyu
blind shaft
dahili kuyu
(Madencilik) internal shaft
dairesel kuyu
circular pit
delme kuyu
(Tarım) drilled well
deniz kenarında kuyu kazmak
to do something the hard way
derin kuyu
deep well
derin kuyu drenajı
deep well drainage
dipsiz kuyu
pit of hell
dipsiz kuyu
bottomless pit
dipsiz kuyu
absorbing well
dipsiz kuyu
dead well
dipsiz kuyu stratejisi
(Dilbilim) deep end strategy
donma kuyu
freezing shaft
eğik kuyu
inclined shaft
iğne ile kuyu kazmak
1. to try to do a hard job with pitifully inadequate means. 2. to do a job that demands a lot of time and patience
keson kuyu
sink shaft
mükemmel kuyu
perfect well
salt basınçlı kuyu
absolute artesian well
sulu kuyu
wet well
verimsiz yerde petrol veren kuyu
wildcat
verimsiz yerde petrol veren kuyu
wildcatting
yetersiz kuyu
imperfect well
Türkçe - Türkçe
Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur: "Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu."- H. Taner
Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu
İçinden çıkılamayan durum veya yer
Toprağa kazılan derince çukur
Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
(Osmanlı Dönemi) Bİ'R
(Osmanlı Dönemi) BEVD
(Osmanlı Dönemi) HABİYE
(Osmanlı Dönemi) KALİZEM
(Osmanlı Dönemi) CÜBB
kuyu bileziği
Su kuyusunun ağzına oturtulan tek parça yontma taş
kuyu fındığı
Yeşilken toprağa gömülerek ayrı bir çeşni verilen fındık
kuyu kebabı
Toprak altında özel olarak kazılıp hazırlanmış kuyuda pişirilen çebiç veya kuzu kebabı
kuyu suyu
Kuyudan çıkarılan, içme ve sulamada kullanılan su
kuyu topuğu
Kuyunun yapısını veya kuyu başındaki tesisleri, çökme sırasında oluşabilecek hasara veya zarara karşı korumak amacıyla kuyu çevresinde bırakılan güvenlik topuğu
kuru kuyu
Pis suyun toprak altına sızdırılmasında kullanılan, duvarları harçsız kuyu
kuyu
Yer altında, ocak katları arasında bulunan ve ağzı yer üstüne açılmayan kuyu türü
kör kuyu
Suyu kurumuş, su çıkmayan, susuz kuyu
kuyu