kullanan

listen to the pronunciation of kullanan
Türkçe - İngilizce
occupation
operator
occupier
exploiter
user
(Ticaret) tenant
(Bilgisayar) used by
utilizing
kullan
{f} using

You should try to form the habit of using your dictionaries. - Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.

I've quit using French with you. - Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.

hor kullanan
abusive
kötüye kullanan
abusive
kullan
{f} used

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

You used a condom for birth control, right? - Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

abone bileti kullanan
commuter
en iyi şekilde kullanan
optimise
en iyi şekilde kullanan
optimize
metre sistemini kullanan
metric
metre sistemini kullanan
metrical
kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

kullan
used to

I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it. - Twitter'ı kullanırdım, fakat sonra onu sıkıcı biraz buldum, bu yüzden onu kullanmayı durdurdum.

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

kullan
make use of

Let's make use of our time wisely. - Zamanımızı akıllıca kullanalım.

Many young people make use of their summer vacation to climb Mt. Fuji. - Birçok genç insan yaz tatilini Fuji Dağına tırmanmak için kullanıyor.

kullan
{f} use

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

You used a condom for birth control, right? - Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

kullan
{f} exploit

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
wield

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Do you usually use a pick when you play the guitar? - Gitar çaldığında bir mızrap kullanıyor musun?

Most of the online users I play poker with have been newbies. - Poker oynadığım çevrimiçi kullanıcıların çoğu yeniler.

az enerji kullanan
using low energy
şahmerdan kullanan kimse
The one monkey's
araba kullanan kimse
motorist
aracı kullanan kişinin yeri
cab
az kullanan
sparing
az kullanan
spare
ağlı kepçe kullanan kimse
dredger
baharat kullanan aşçı
seasoner
düşünen ve iradesini kullanan insan
ego
dışarıdan gelip oy kullanan kimse
outvoter
feribot kullanan kimse
ferryman
görevini kötüye kullanan kimse
jobber
gösterişli şeyler kullanan
arty crafty
iyi kılıç kullanan kimse
swordsman
kaba kuvvet kullanan kimse
jackboot
kano kullanan kimse
canoeist
keski kullanan kişi
chiseler
otomobil kullanan kimse
motorist
posta ile oy kullanan seçmen
absentee voter
renkleri ustaca kullanan sanatçı
colourist [Brit.]
renkleri ustaca kullanan sanatçı
colorist
sağ elini kullanan
right handed
sağ elini kullanan kimse
right handed person
süslü cümleler kullanan
phrasemongering
süslü sözcükler kullanan kimse
phrasemonger
tek yüzlü kılıç kullanan eskrimci
backswordsman
tek yüzlü kılıç kullanan eskrimci
backsword
tüm gücünü kullanan
all out
yük arabası kullanan kimse
carter
zor kullanan
extortionate
zor kullanan
strong arm
kullanan