It's strange that people in hot climate zones eat spicy things like curry.
 - Sıcak iklim kuşaklarındaki insanların köri gibi baharatlı şeyler yemeleri garip.
Who's that girl with the red sash?
 - O kırmızı kuşaklı kız kim?
Three generations see things three ways.
 - Üç kuşak şeyleri üç şekilde görür.
Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.
 - Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.