O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's used to mountain climbing.
O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's accustomed to mountain climbing.
Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
- Children like climbing trees.
Ben dağlara tırmanmayı severim.
- I like climbing mountains.
Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
- Those shoes won't do for climbing.
John o bir öğrenci iken sıklıkla dağa tırmanmaya giderdi.
- John would often go mountain climbing when he was a student.
Hemen her hafta sonu dağcılık yapmaya gideriz.
- We go mountain climbing almost every weekend.
Dağcılıkla ilgileniyorum.
- I am interested in mountain climbing.
She is good at climbing up a tree.
- Sie kann gut auf Bäume klettern.
We are climbing the palm tree.
- Wir klettern auf die Palme.