O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's accustomed to mountain climbing.
O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
- He's used to mountain climbing.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Ben dağlara tırmanmayı severim.
- I like climbing mountains.
Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
- Children like climbing trees.
Ben dağlara tırmanmayı severim.
- I like climbing mountains.
Hemen her hafta sonu dağcılık yapmaya gideriz.
- We go mountain climbing almost every weekend.
Dağcılıkla ilgileniyorum.
- I am interested in mountain climbing.
She is good at climbing up a tree.
- Sie kann gut auf Bäume klettern.
Squirrels are nimble in climbing trees.
- Eichhörnchen klettern flink auf Bäume.