This is a good book, but that one is better.
- Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
These are very old books.
- Bunlar çok eski kitaplar.
Tom has written a very good paper on the production of rubber.
- Tom lastik üretimi üzerine çok iyi bir kitap yazdı.
The paperback version is cheaper.
- Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.
I am working full-time at a bookshop until the end of September.
- Ben eylül ayı sonuna kadar bir kitapçıda tam zamanlı olarak çalışacağım.
I live close to an old bookshop.
- Eski bir kitapçıya yakın yaşıyorum.
For the time being I want to work at that bookstore.
- Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
This book is one of the poet's best works.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.
This book comes in two volumes.
- Bu kitap iki cilt halinde geliyor.
It seems like the book store is also closing late.
- Kitapçı da geç kapanıyor gibi görünüyor.
He has bought a book written in English in the book store.
- O, kitapçıdaki İngilizce yazılmış bir kitabı satın aldı.
I'm now busy writing a book.
- Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
She's also writing a book.
- O da bir kitap yazıyor.
Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
- Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
Was the book interesting?
- Kitap enteresan mıydı?
You can get it at a bookstore.
- Bir kitapçıdan alabilirsin.
She goes to the bookstore once a week.
- O, haftada bir kez kitapçıya gider.
You can't get this at any bookseller's.
- Bunu herhangi kitapçıdan alamazsın.
The bookseller reads a lot of books.
- Kitapçı çok kitap okur.