kaybet

listen to the pronunciation of kaybet
Türkçe - İngilizce
lose

Don't lose confidence, Mike. - Güvenini kaybetme, Mike.

The yen is expected to lose value against the dollar. - Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.

mislay
{f} losing

I'm not worried about losing my job. - İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.

I can't stand losing her. - Ben onu kaybetmeye dayanamam.

{f} lost

I have lost my watch. - Kol saatimi kaybettim.

I've lost all my money. - Bütün paramı kaybettim.

forfeit
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

kaybet