kaldırmamak

listen to the pronunciation of kaldırmamak
Türkçe - İngilizce
(neg. form of kaldırmak ) not to lift
kaldır
uninstall
kaldır
cock up
kaldır
{f} removed

We removed the old furniture. - Eski mobilyayı kaldırdık.

There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed. - Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.

kaldır
deinstall
kaldır
(Bilgisayar) dismount
kaldır
(Bilgisayar) remove

We removed the old furniture. - Eski mobilyayı kaldırdık.

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

kaldır
(Bilgisayar) unmount
kaldır
{f} lift

He wouldn't even lift a finger. - Bir parmağını bile kaldırmazdı.

Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift? - Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?

kaldır
raise up
kaldır
{f} lifting

When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body. - Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.

My wrists were sore after lifting wieghts. - Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı.

kaldır
{f} cock
kaldır
hoick
kaldır
uncheck
kaldır
upheave
kaldır
(Biyoloji) erect
kaldır
raiseup
kaldır
hoicks
kaldır
unchecked
kıçını kaldırmamak
(Konuşma Dili) not to budge
midesi kaldırmamak/götürmemek/kabul etmemek
1. to be unable to eat (a food) (because one finds it revolting or indigestible). 2. to be revolted by, be unable to stand (something)
pirinçi su kaldırmamak/götürmemek
1. to be unable to take a joke. 2. not to be in a position to sacrifice something
söz kaldırmamak
to be quick to retort to a slighting or insulting remark
kaldırmamak