kaldırıcı

listen to the pronunciation of kaldırıcı
Türkçe - İngilizce
elevator
hoist
jack (tool used for lifting)
lifter
jack
heaver
lift
kaldırıcı kas
elevator
kaldır
uninstall
kaldır
cock up
kaldır
{f} removed

We removed the old furniture. - Eski mobilyayı kaldırdık.

Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings. - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.

kaldır
deinstall
kaldır
(Bilgisayar) dismount
kaldır
(Bilgisayar) remove

She removed the papers from the desk. - Kağıtları masadan kaldırdı.

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

kaldır
(Bilgisayar) unmount
kaldır
{f} lift

The policeman lifted the box carefully. - Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.

Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift? - Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?

kaldır
raise up
kaldır
{f} lifting

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

My hobby is weight lifting. - Hobim ağırlık kaldırmak.

kaldır
{f} cock
hidrolik kaldırıcı
hydraulic lift
kaldır
hoick
kaldır
uncheck
kaldır
upheave
kaldır
(Biyoloji) erect
kaldır
raiseup
kaldır
hoicks
kaldır
unchecked
tomruk kaldırıcı
timber picker
çatal kaldırıcı
fork lift
ölü kaldırıcı
undertaker
Türkçe - Türkçe
Ağır bir yükü kaldırmak veya çok kısa mesafelerde yerini değiştirmek için kullanılan araç, kriko
kaldırıcı