kürsüde

listen to the pronunciation of kürsüde
Türkçe - İngilizce
on the podium
kürsü
{i} dais
kürsü
rostrum
kürsü
{i} lectern
kürsü
bench
kürsü
pulpit
kürsü
(Askeri) pedestal
kürsü
throne
kürsü
reading desk
kürsü
professorship chair
kürsü
professorial chair
kürsü
platform
kürsü
chair

Tom is in the witness chair. - Tom tanık kürsüsünde.

kürsü
stand

Tom returned to the witness stand. - Tom tanık kürsüsüne döndü.

Tom's lawyer said that he couldn't put Tom on the stand. - Tom'un avukatı, Tom'u kürsüye çıkaramadığını söyledi.

kürsü
podium, rostrum, lectern; pulpit; professorship chair; (mahkemede) stand
kürsü
(kilise) lectern
kürsü
tribune
kürsü
(raised, throne-like) seat (from which an imam preaches)
kürsü
desk
kürsü
professorship
kürsü
professorship, chair
kürsü
green table
kürsü
podium, rostrum; pulpit
kürsü
estrade
kürsü
reading
kürsü
soapbox
Türkçe - Türkçe

kürsüde teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

kürsü
Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi, bölüm
kürsü
içinde köz olan tandırın üstüne konup etrafına oturulan ağaç masa
kürsü
Ana bilim dalı
kürsü
Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer: "İki gün süren tartışmalardan sonra Mustafa Kemal kürsüye geldi."- F. R. Atay
kürsü
Sandalye
kürsü
Güneydoğu Anadolu'da, tahtadan yapılan ve rahle de denilen alçak oturak
kürsü
Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer