All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.
- Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.
The city is often regarded as the most cultured and cosmopolitan city north of London.
- Şehir çoğunlukla Londra'nın kuzeyinde en kültürlü ve kozmopolit şehir olarak kabul edilmektedir.
He has studied the cultures of Eastern Countries.
- Doğu ülkelerinin kültürlerinin öğrenimini yaptı.
He appreciates Japanese culture.
- O, Japon kültürünün takdir eder.