O, ilgili görünmüyordu.
- She didn't seem interested.
Tom Amerikan tarihi ile çok ilgili.
- Tom is very interested in American history.
Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
- Magdalena is interested in geography.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
- I'm always interested in reading his column.
Fadıl, İslam ile ilgili hale geldi.
- Fadil became interested in Islam.
Onlar yüzme ile ilgililer.
- They're interested in swimming.
Ania bilgisayarlara meraklıdır.
- Ania is interested in computers.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
- I'm always interested in reading his column.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.
I'm interested in playing volleball. Voleybolla ilgileniyorum.
I'm very interested in going to see that play.