Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
- We are eating breakfast indoors.
Ben içeride kalmayı tercih ederim.
- I prefer to stay indoors.
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Çocukları içeride tutun.
- Keep the kids indoors.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki içerde oynadık.
- It was raining hard, so we played indoors.
Eliptik bisikletler, kapalı alanda egzersiz yapmak için iyi bir seçenektir.
- Elliptical bicycles are a good option for exercising indoors.
Ben kapalı yerde vakit geçirmeyi tercih ederim.
- I prefer spending time indoors.
... As we knock the door, say, if we want to open the ...
... ( door opens, crowd cheering ) ...