illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
İngilizce - Türkçe

illustration search example teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

women
kadınlar

Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar. - The women really gave it their utmost.

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

children
çocuklar

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

women
kadın

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar. - The women really gave it their utmost.

men
adam

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

Genç adamlar tüm zorluklara rağmen bunu yapacaklarını söylediler. - The young men said that they would do it despite all of the difficulties.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir. - It is dangerous for children to play in the street.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler. - Parents teach their children that it's wrong to lie.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

O, birçok gruplara konuşmalar yaptı. - He made speeches to many groups.

Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular. - They formed themselves in groups of five.

men
erkek

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
İngilizce - İngilizce
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    Heceleme

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    Türkçe nasıl söylenir

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    Telaffuz

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/