Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
- Women didn't care for him.
Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar.
- The women really gave it their utmost.
Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
- It seems that the children will have to sleep on the floor.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
- Japanese women carry their babies on their backs.
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
- Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.
- Larry Ewing is married and the father of two children.
Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- For our children to be safe, please do not enter adult sites.
Çocukları çantaya koymayın.
- Don't put children into the bag.
Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın.
- Work on the assignment in small groups.
O, birçok gruplara konuşmalar yaptı.
- He made speeches to many groups.
Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.
- Soccer is not necessarily confined to men.
Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.