Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.
- Tom is cold, distant and arrogant.
O kaba, kibirli ve cahil.
- He's rude, arrogant and ignorant.
O bir fahişenin kendini beğenmiş oğludur.
- He's an arrogant son of a bitch.
Mary, güzelliği konusunda kendini beğenmiştir.
- Mary is arrogant about her beauty.
Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir.
- Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud.
Ondan hoşlanmadım çünkü çok kibirli.
- I don't like him because he is too proud.
Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
- Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
O gururlu ve kibirli.
- He's prideful and arrogant.
Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
- Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
O benim mekanımda küstahça cevap verdi.
- She arrogantly answered in my place.