hineinwachsen

listen to the pronunciation of hineinwachsen
Almanca - Türkçe
in seine Aufgaben ^ vazifesine intibak etm
İngilizce - Türkçe

hineinwachsen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

grow
büyümek

Büyümek istemiyorlar. - They don't want to grow old.

Tom iki dilli büyümek için şanslıydı. - Tom was lucky to grow up bilingual.

grow
{f} yetişmek

Bitkilerin yetişmek için güneş ışığına ihtiyacı var. - Plants need sunlight to grow.

grow
{f} dönüşmek
grow
(Kimya) büyüme

Aşk iki kişi arasındaki büyümeye başladı. - Love began to grow between the two.

Ağaç büyümeyi durdurdu. - The tree stopped growing.

grow
{f} uzatmak

Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır. - Tom has been growing a beard all summer.

Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı. - Growing this thick mustache has taken me quite a while.

grow
(saç/sakal/bıyık/vb.) uzatmak
grow
olmak

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye. - Eat your vegetables so that you will grow up to be big and strong.

Büyüdüğümde ben önemli biri olmak istiyorum. - I want to be somebody when I grow up.

grow
yetiştirmek

Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi. - In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.

Bu toprakta herhangi bir şeyi yetiştirmek zordur. - It's difficult to grow anything in this soil.

grow
(bitki/vb.) yetişmek
grow
çoğalmak
grow
bir kimseyi kendine ısındırma
grow
{f} (grew, --n)
grow
{f} lemek
grow
{f} lenmek
grow
(Tıp) Büyümek, gelişmek, çıkmak
grow
(fiil) büyümek, gelişmek, yetişmek, yetiştirmek, büyütmek, üretmek, uzatmak, bırakmak, dönüşmek, lenmek, leşmek, lemek
grow
{f} (bitki/sebze/meyve) yetiştirmek; yetişmek
grow
{f} büyümek; gelişmek; artmak
grow
{f} gelişmek
grow
hası1 etmek