hamam

listen to the pronunciation of hamam
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) (E) (C.: Hamâim) Güvercin kuşu
Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam: "Banyosuz, duşlu, avuç içi gibi bir aralıktı hamam."- O. Rifat
özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı
Yunak
Yıkanılacak yer, yunak, ısı dam
Ferhan özpetek'in yurdumuzda da yankılar uyandıran bir filmi(1996)
iccak
ısı dam
ısıdam
ısıcak
sıcak
hamam anası
Kadınlar hamamında natırları yöneten kadın
hamam anası
İri yarı, güçlü ve şişman kadın
hamam ayağı
Samsun ilinde bir kaplıca
hamam bohçası
Kadınların hamama giderken çamaşırlarını veya eşyalarını koyduğu bohça
hamam böceği
Hamam böceğigillerden, temiz tutulmayan yerlerde üreyen zararlı bir böcek (Blatta orientalis)
hamam böceğigiller
Düz kanatlılar takımına giren, örnek hayvanı hamam böceği olan bir familya
hamam kesesi
Hamamda kiri çıkarmak için kullanılan kıldan veya kenevirden örülmüş ele geçebilen kese
hamam otu
Vücuttaki gereksiz kılları almak için çamur kıvamına getirilip sürülen toz
hamam otu
Vücuttaki gereksiz kılları almak için kullanılan, çamur kıvamına getirilip sürülen toz
hamam takımı
Hamamda kullanılan havlu, kese, tas gibi gerekli araçlar
hamam tası
Banyo ve hamamlarda çeşmeden veya kurnadan su alıp dökünmeye yarayan yayvan kap
hamam yapmak
Yıkanmak
Hamam böceği
katalak
Hamam böceği
takatat
Hamam böceği
karafatma
Hamam böceği
kakalak
İsveççe - Türkçe
hammam
Türkçe - İngilizce
hammam

They go to the hammam every week. - Onlar her hafta hamama giderler.

bathroom

There's a cockroach in the bathroom. - Banyoda bir hamamböceği var.

school slang discipline committee
bagnio
Turkish bath
bath

We went to the zoo and then saw a Roman bath and a Roman fort in Southern Cumbria. - Biz hayvanat bahçesine gittik ve daha sonra bir Roma hamamını ve Güney Cumbria'daki bir Roma kalesini gördük.

There's a cockroach in the bathroom. - Banyoda bir hamamböceği var.

baths

Thermae were Roman baths. - Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.

bathhouse

The Japanese public bathhouse was once used as a center of social life in one's neighborhood. - Japon kamu hamamı bir zamanlar bir mahallede sosyal yaşamın merkezi olarak kullanılıyordu.

The fire started in the bathhouse. - Yangın hamamda başladı.

Turkish bath, public bath
Turkish bath, public bath, baths
turkish bath's
hamam gibi yer
furnace
hamam gibi
very hot, boiling hot
hamam gibi
scalding hot
hamam gibi very hot
(place)
hamam kesesi rough mitt
(used for scrubbing the body)
hamam nalını suratlı vulg. very ugly
(woman)
hamam takımı the things taken
with one to a Turkish bath (soap, towels, clogs, metal bowl, etc.)
hamam tuğlası
bath brick
hamam yapmak
to take a bath in the traditional Turkish way
han hamam sahibi
a man of means
han hamam sahibi olmak
to be in clover
hamam böceği
cockroach

That was the tiniest cockroach I've ever seen in my life. - O, hayatımda şimdiye kadar gördüğüm en ufak hamam böceğiydi.

What brought a cockroach to a meeting room? - Ne toplantı odasına bir hamam böceği getirdi?

hamamlar
public baths
hamamlar
thermae

Thermae were Roman baths. - Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.

aynı tas aynı hamam
same old, same old
eski hamam eski tas
(Konuşma Dili) Nothing has changed; it's business as usual
eski hamam eski tas
the same old thing
eski tas eski hamam
the same old story
yedi kubbeli hamam kurmak
to build castles in the air
Almanca - İngilizce
Turkish bath
hamam
hamam