Dan didn't want to seem shy.
- Dan utangaç gibi görünmek istemiyordu.
He seems to have been a very popular actor when he was young.
- O gençken çok popüler bir aktörmüş gibi görünmektedir.
I'm tired of pretending.
- Yapar gibi görünmekten bıktım.
What's the matter, Jane? You look like you aren't feeling well.
- Neyiniz var, Jane? İyi hissetmiyor gibi görünüyorsunuz.
You look like you're in pain.
- Acı çekiyor gibi görünüyorsun.