Biz rakibiz, ortak değil.
- We're competitors, not partners.
İki adam iş ortaklarıydı.
- The two men were business partners.
Güvercinler ömür boyu aynı eşle kalırlar.
- Pigeons stay with the same partner for life.
Tom asla benim eşim değildi.
- Tom was never my partner.
Tom Mary'nin iş ortağı oldu.
- Tom became Mary's business partner.
Tom benim iş ortağım.
- Tom is my business partner.
Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar.
- All the members of the club agreed with me.
Bütün üyeler hazır bulundu.
- All the members were present.
Mary'nin hayat arkadaşı az konuşan bir adamdır.
- Mary's life partner is a man of few words.
Tom'un bir hayat arkadaşı yok.
- Tom doesn't have a partner.