gümrükte

listen to the pronunciation of gümrükte
Türkçe - İngilizce

gümrükte teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

gümrük
customs

Please fill out the Customs Declaration Form. - Lütfen Gümrük Beyan Formunu doldurun.

The customs officials searched the whole ship. - Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar.

gümrük
custom

Please fill out the Customs Declaration Form. - Lütfen Gümrük Beyan Formunu doldurun.

The customs officials searched the whole ship. - Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar.

gümrük
duty

These goods are free of duty. - Bu mallar için gümrük vergisi yok.

I didn't buy anything at the duty-free shops. - Gümrüksüz mağazalardan herhangi bir şey almadım.

gümrük
(Ticaret) customs bureau
gümrük
(Ticaret) customshouse
gümrük
customs house
gümrük
custom of
gümrük
customs; customs house; tariff, duty
gümrük
tariff

Cleveland decided that high tariffs were wrong. - Cleveland yüksek gümrük vergilerinin yanlış olduğuna karar verdi.

President Arthur wanted to reduce the tariffs. - Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.

gümrük
duty; tariff
gümrük
customshouse, customhouse
gümrük
customhouse
gümrük
customs, customs bureau (as an agency of the state)
Türkçe - Türkçe

gümrükte teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

gümrük
Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
gümrük
Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer
gümrük
Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer: "Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin dalgalarıyla dolu pasaportlar eskitti."- N. Cumalı
gümrük
Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu