Have you seen a brown wallet around here?
- Buralarda kahverengi bir cüzdan gördün mü?
Have you seen this man?
- Bu adamı gördünüz mü?
Did you see what happened out there?
- Orada ne olduğunu gördün mü?
Oh, there you go. See? It happened exactly like I said it would. Now go call the ambulance.
- Oh, buyur bakalım. Gördün mü? Tam olacağını söylediğim gibi oldu. Şimdi git ambulans çağır.
I saw my Twitter account suspended after a while.
- Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm.
Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.
- Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
- O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
I'm happy to see you.
- Seni gördüğüme mutluyum.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
Germs can only be seen with the aid of a microscope.
- Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
Their view of life may appear strange.
- Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
- Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.