Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Ben müstakbel karımı görüyorum.
- I see my future wife.
Basit gelecek zaman denilen şey İngilizce sınavında kabul edilse bile, o mevcut değildir.
- It is even becoming accepted even in exam-English that that called simple future tense does not exist.
Gelecek gerçekten parlak görünüyor.
- The future looks really bright.
Seninle birlikte bir gelecek görüyorum.
- I see a future with you.
Altın vadeli işlemleri hızla yükseldi.
- Gold futures were sharply higher.
İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
- I want to become a TV announcer in the future.
İleride polis olmak istiyor.
- He wants to be a policeman in the future.
İleride polis olmak istiyor.
- He wants to be a policeman in the future.
İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
- I want to become a TV announcer in the future.
Basit gelecek zaman denilen şey İngilizce sınavında kabul edilse bile, o mevcut değildir.
- It is even becoming accepted even in exam-English that that called simple future tense does not exist.
Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.
- Kim means to be a diplomat in the future.
Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
- No one can tell what'll happen in the future.
Altın vadeli işlemleri hızla yükseldi.
- Gold futures were sharply higher.
Yakın gelecekte büyük bir deprem olacağı söyleniyor.
- It is said that there will be a big earthquake in the near future.
Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
- In the near future, we will be able to put an end to AIDS.
Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
- I would like to be a pilot in the future.
Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.
- Kim means to be a diplomat in the future.
Gelecekte bir dişçi olmayı istiyorum.
- I wish to become a dentist in future.
Bu tür hataların gelecekte olmamasını sağlamak için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to ensure that such mistakes do not occur in future.
There is no future in dwelling on the past.
Future generations will either laugh or cry at our stupidity.
Example: Next year, I will be working in a different company.
Latin: Morituri te salutamus. (We who are about to die salute you.).
The sentence, “In a few years time we will have almost completed this dictionary,” is in the future perfect.
Example: By the end of this year, I will have been working here for 10 years.
future-tense form.
Chan eil sinn cinnteach dè a chluinneas sinn. - We are not certain what we will hear.
... And I'm sure that people in the future will think we're ...
... Towards the future, how people can make good use of this ...