Senden bu kadar iyi bir hediye beklememiştim.
- I didn't expect such a nice present from you.
Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım.
- I would appreciate hearing from you soon.
Tarihin bize öğrettiği şey insanların ondan bir şey öğrenmemiş olmasıdır.
- What history teaches us is that men have never learned anything from it.
Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.
- Life starts when you decide what you are expecting from it.
Ondan uzun zaman haber alamadılar.
- They haven't heard from him in a long time.
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
O bir hile ile parayı ondan aldı.
- He got the money from her by a trick.
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
- Tom warned Mary that John would try to borrow money from her.
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
Birisi bundan ne kazanır?
- What does one profit from this?
... publish about you. ...
... You know, you go back to 2008. That was the first year we held Google I/O. Maybe some ...