Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.
- I need a little help from you.
Senden bu kadar iyi bir hediye beklememiştim.
- I didn't expect such a nice present from you.
Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.
- Life starts when you decide what you are expecting from it.
İstediğimi ondan alacağım.
- I'll take from it what I wish.
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Ondan uzun zaman haber alamadılar.
- They haven't heard from him in a long time.
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
- Tom warned Mary that John would try to borrow money from her.
Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
- Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.
Onun bisikleti bundan farklıdır.
- His bicycle is different from this one.
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
... I think what you're looking for is ...
... You saw a demonstration of motion. ...