from time to time; now and then; once in a while; at infrequent intervals

İngilizce - Türkçe

from time to time; now and then; once in a while; at infrequent intervals teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

occasionally

ara ara

occasionally

nadiren

occasionally

zaman zaman

Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder. - Tom occasionally visited Mary at her parents' house.

O, zaman zaman beni ziyaret etti. - He occasionally visited me.

occasionally

bazen

Kopya cümleler bazen Tatoeba'da oluşturulur. Tekilleştirme robot, Horus, genellikle onlarla ilgilenir. - Duplicate sentences are occasionally created on Tatoeba. The deduplication bot, Horus, generally takes care of them.

Öğretmenler bazen öğrencilerinin stres atmasına izin vermeliler. - Teachers should occasionally let their students blow off some steam.

occasionally

arada sırada

occasionally

ara sıra

Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni. - Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.

Robert ara sıra beni ziyaret eder. - Robert occasionally visits me.

İngilizce - İngilizce

from time to time; now and then; once in a while; at infrequent intervals teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

occasionally

Flames could still be seen from town flaring up occasionally on a hill dotted with emergency vehicles.

Heceleme

from time to time; now and then; once in a while; at in·fre·quent intervals