Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Bunun için onu ne kadar övsek azdır.
- We cannot praise him highly enough for this.
Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
- First of all, I would like to thank you for your hospitality.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
- One who wakes up late, for him, there may not be enough bread.
Onun için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
run for it.