This factory manufactures automobile parts.
- Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
The factory decided to do away with the old machinery.
- Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
We have a plant in Boston.
- Boston'da bir fabrikamız var.
Valentina's mother worked in a textile plant.
- Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
My older brother is planning to work at a drug factory.
- Ağabeyim, bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
He works in a factory.
- O bir fabrikada çalışır.
My father works in a factory.
- Benim babam bir fabrikada çalışır.