The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
 - Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
 - Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
 - Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
So far, your action seems completely groundless.
 - Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
His words and deeds do not match.
 - Onun sözleri ve eylemleri uyuşmuyor.
Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
 - Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
She was an activist in the Women's Liberation Movement.
 - O, Kadın Kurtuluş Hareketinde bir eylemciydi.
Tom was killed in action.
 - Tom eylemde öldürüldü.
Our son was killed in action.
 - Oğlumuz eylemde öldürüldü.
The commission took no action.
 - Komisyon hiçbir eylem yapmadı.