İngilizce - Türkçe
examining resemblances or differences teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- comparison
- karşılaştırma
Onlar cesedin Tom'a ait olup olmadığını anlamak için bir DNA karşılaştırması yaptılar.
-They did a DNA comparison to see if the body was Tom's.
Karşılaştırmalar zordur.
-Comparisons are difficult.
- comparison
- {i} kıyas
Seninkine kıyasla benim arabam küçük.
-In comparison with yours, my car is small.
Onunla kıyaslarsak, ben hâlâ daha büyüğüm.
-In comparison to him, I am still older.
- comparison
- mukayese
Onun işi mukayese edilemez.
-His work is beyond comparison.
- comparison
- {i} kıyaslama
- comparison
- benzeti
- comparing
- {f} karşılaştır
Tom'u Mary ile karşılaştırmıyorum.
-I'm not comparing Tom to Mary.
Sen tebeşir ve peyniri karşılaştırıyorsun!
-You're comparing chalk and cheese!
- comparing
- {i} karşılaştırma
- comparison
- benzerlik
- comparing
- karsilastir(mak)
- comparing
- karsilastir
- comparing
- kıyas
- comparison
- (isim) kıyaslama, karşılaştırma, mukayese, benzerlik, benzetme, kıyas, üstünlük derecesini gösterme
- comparison
- {i} üstünlük derecesini gösterme
- comparison
- benzerlik/mukayese
- comparison
- nispet
- comparison
- nispetle
- comparison
- in comparison with nispeten
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
examining resemblances or differences teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- comparison
- comparing
examining resemblances or differences
Heceleme
ex·am·in·ing resemblances or differencesTürkçe nasıl söylenir
îgzämînîng rizemblınsız ır dîfrınsızTelaffuz
/əgˈzamənəɴɢ rēˈzemblənsəz ər ˈdəfrənsəz/ /ɪɡˈzæmɪnɪŋ riːˈzɛmblənsəz ɜr ˈdɪfrənsəz/
Resimler
Favoriler