Seninki gibi aynı gömleği aldım.
 - I bought the same shirt as yours.
Kimin evi seninkinin karşısında?
 - Whose house is opposite to yours?
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
 - In that respect, my opinion differs from yours.
Kendini benim yerime koy.
 - Put yourself in my position.
Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
 - Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
Benim görüşüm seninkine benzer.
 - My opinion is similar to yours.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
 - I can't afford such a good camera as yours.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
 - In that respect, my opinion differs from yours.
Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
 - Our school was not the same size as yours.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
 - I can't afford such a good camera as yours.
Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?
 - Our children are at school; where are yours?
Sanırım bunlar sizinkiler.
 - I think these are yours.
Benim zevklerim seninkilerden oldukça farklı.
 - My tastes differ greatly from yours.
Tüm çabalarım seninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
 - All my efforts are nothing in comparison with yours.
It’s all yours.
Yours sincerely, Yours faithfully, Yours, Sincerely yours.
... YouTube video that isn't yours? ...
... pension. It's not as big as yours so it doesn't take as long. ...