yer altı

listen to the pronunciation of yer altı
Turkish - English
underground

The hospital for this Mars colony is underground. - Bu Mars kolonisinin hastanesi yer altındadır.

Some built houses partly underground. - Bazıları kısmen yer altında evler yaptı.

underworld
yeraltı
subterranean
yeraltı
{i} underground

They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack. - Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.

Are you the runner who escaped the underground city? - Yeraltı şehrinden kaçan atlet sen misin?

yer altı kaynakları
groundwater resources
yeraltı
basement
yeraltı
cellar
yeraltı
underground, subterranean; subsurface
yeraltı
undersoil
yeraltı
subterranean, underground; subsurface
yeraltı
clandestine, underground: yeraltı direniş hareketi underground resistance movement
yeraltı
area beneath the surface of the ground, underground
yeraltı
subterraneous
Turkish - Turkish
Gizli ve zararlı (çalışma)
Yerin yüzeyi altındaki bölümü
yer altı dünyası
Yasal olmayan, kirli ve karanlık işlerin gerçekleştirildiği ortam
yer altı kaynakları
Petrol, gaz, kömür gibi toprak altında bulunan kıymetli ham ürünler
yer altı merdiveni
İşlek yollarda yayalar için araçların geliş gidişine engel olmamak amacıyla yapılan merdiven
yer altı suları
Geçirimli kayaç ve katmanlardan sızarak, yer çekimininide etkisiyle yer altına inen ve orada akarak veya birikerek yeni bir düzen kuran sular
yer altı treni
Yer altı ulaşımını sağlayan tren, metro
yer altı çarşısı
Yerin yüzeyi altında kurulan dükkânlardan oluşan alışveriş merkezi
Yeraltı
(Hukuk) TAHTELARZ
yeraltı
Gizli ve zararlı (çalışma)
yer altı
Favorites