yer altı

listen to the pronunciation of yer altı
Türkçe - İngilizce
underground

There is a shopping district underground. - Yer altında alışveriş bölgesi var.

In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground. - Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.

underworld
yeraltı
subterranean
yeraltı
{i} underground

The resistance movement has gone underground. - Direniş hareketi yeraltına indi.

They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack. - Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.

yer altı kaynakları
groundwater resources
yeraltı
basement
yeraltı
cellar
yeraltı
underground, subterranean; subsurface
yeraltı
undersoil
yeraltı
subterranean, underground; subsurface
yeraltı
clandestine, underground: yeraltı direniş hareketi underground resistance movement
yeraltı
area beneath the surface of the ground, underground
yeraltı
subterraneous
Türkçe - Türkçe
Gizli ve zararlı (çalışma)
Yerin yüzeyi altındaki bölümü
yer altı dünyası
Yasal olmayan, kirli ve karanlık işlerin gerçekleştirildiği ortam
yer altı kaynakları
Petrol, gaz, kömür gibi toprak altında bulunan kıymetli ham ürünler
yer altı merdiveni
İşlek yollarda yayalar için araçların geliş gidişine engel olmamak amacıyla yapılan merdiven
yer altı suları
Geçirimli kayaç ve katmanlardan sızarak, yer çekimininide etkisiyle yer altına inen ve orada akarak veya birikerek yeni bir düzen kuran sular
yer altı treni
Yer altı ulaşımını sağlayan tren, metro
yer altı çarşısı
Yerin yüzeyi altında kurulan dükkânlardan oluşan alışveriş merkezi
Yeraltı
(Hukuk) TAHTELARZ
yeraltı
Gizli ve zararlı (çalışma)
yer altı