They speak English in New Zealand.
- Yeni Zelanda'da, halk İngilizce konuşur.
This tape recorder is not new.
- Bu kayıt cihazı yeni değil.
Is it a recent picture?
- O, yeni bir resim mi?
Attach a recent photograph to your application form.
- Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun.
A novel idea occurred to me.
- Aklıma yeni bir fikir geldi.
Her new novel has become a best seller.
- Onun yeni romanı çoksatar oldu.
Her new hair-do made her look younger.
- Onun yeni saç-yapımı daha genç görünmesine neden oldu.
It's easier to learn a new language when you are young.
- Gençken yeni bir dil öğrenmek daha kolay.
Tom's latest movie just came out.
- Tom'un son filmi yeni yayınlandı.
This laboratory is equipped with the latest computers.
- Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
Tom wishes he could make a fresh start.
- Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
Tom emptied the water out of the bottle before he refilled it with fresh water.
- Tom taze suyla yeniden doldurmadan önce, suyu şişeden boşalttı.
Tom put the new tablecloth he had just bought on the table.
- Tom satın aldığı yeni masa örtüsünü masaya koydu.
Tom put new strings on the old guitar that he had just bought.
- Tom aldığı eski gitara yeni teller taktı.
He was re-elected six years later.
- Altı yıl sonra yeniden seçildi.
Sooner or later, we'll have to buy a new TV since the TV we have now is a very old model.
- Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.
Tom wants to buy a new smartphone.
- Tom yeni bir akıllı telefon satın almak istiyor.
Tom wants to buy a new smartphone.
- Tom yeni bir akıllı telefon almak istiyor.
A new hotel will be built here next year.
- Burada önümüzdeki yıl yeni bir otel inşa edilmiş olacak.
We'll stop at the New Osaka Hotel and pick up Mr Takakura.
- Biz Yeni Osaka otelinde duracağız ve Bay Takakura'yı alacağız.
Washington's neocons believe that there is a clash of civilizations that they're going to win.
- Washington'un yeni muhafazakarları onların kazanacakları bir medeniyetler çatışması olduğuna inanıyor.
Layla's nightmare was only just beginning.
- Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.
Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.
- Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım.
Recently, I moved to a new apartment.
- Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
- Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
Tom and I are newlyweds.
- Tom ve ben yeni evlileriz.
Newly printed books smell good.
- Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
A freshly baked cake doesn't cut easily.
- Yeni pişirilmiş bir kek kolayca kesilmez.
I love the aroma of freshly brewed coffee.
- Yeni demlenmiş kahve kokusunu seviyorum.
Curtains and carpets were renewed.
- Perdeler ve halılar yenilenmişti.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
A new broom sweeps clean.
- Yeni bir süpürge temiz süpürür.
I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
- Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
His new job further separates him from his family.
- Onun yeni işi onu ailesinden daha çok ayırıyor.
My car is newer than Tom's.
- Benim arabam Tom'unkinden daha yeni.
Tom's bicycle is much newer than mine.
- Tom'un bisikleti benimkinden çok daha yeni.
A few days after new moon, we see a thin crescent in the western evening sky. The crescent Moon waxes, or appears to grow fatter, each night.
- Yeni aydan sonra birkaç gün batı akşamı gökyüzünde ince bir hilal görürüz.Hilal ay her gece gittikçe büyür ya da şişmanlıyor gibi görünür.
Tom and Mary were among the new arrivals.
- Tom ve Mary yeni gelenler arasındaydı.
The new model is expected to be put on the market early next year.
- Yeni modelin, önümüzdeki yılın başlarında piyasaya sürülmesi bekleniyor.
Those new model cars are on the market.
- Bu yeni model arabalar piyasada.
Tom and Mary are still newlyweds.
- Tom ve Mary hala yeni evliler.
Tom and Mary are newlyweds.
- Tom ve Mary yeni evliler.
It's happening all over again.
- Bu yeni baştan oluyor.
I have attempted to create a good essay which utilizes my Japanese, but my professor said that much of it was incorrect and that I have to do it all over again.
- Japoncam için faydalı olacak güzel bir yazı hazırlamaya çalıştım, ama öğretmenim yazıda epey yanlışlar olduğunu ve yeni baştan yazmam gerektiğini söyledi.
New Delhi is the capital of India.
- Yeni Delhi Hindistan'ın başkentidir.
The capital of India is New Delhi.
- Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'dir.
We're having a housewarming party this evening.
- Biz bu akşam yeni eve taşınma partisi veriyoruz.
Thursday Island is situated in the Torres Strait between Australia's northernmost Cape York and New Guinea.
- Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır.
Most of the Melanesians living in Papua New Guinea have very curly hair, don't they?
- Papua Yeni Gine'de yaşayan birçok Melanezyalının çok kıvırcık saçları vardır, değil mi?
Have you written all the New Year's cards already?
- Tüm Yeni Yılın kartlarını şimdiden yazdın mı?
I'll see you in the new year.
- Ben seni yeni yılda göreceğim.