He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
We are expecting the publication of his book.
- Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.
We broadcast news on the hour.
- Saat başı haber yayınlıyoruz.
That program is now being broadcast.
- O program şu anda yayınlanıyor.
The rebels have captured the broadcasting station.
- Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.
I want to go into sports broadcasting.
- Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
Haven't you got a cheaper edition?
- Daha ucuz bir yayınınız var mı?
A French language edition of this novel has also been published.
- Bu romanın Fransızca dilindeki edisyonu da yayınlandı.
Tom is in the publishing business.
- Tom yayıncılık işinde.
How did you get involved in book publishing?
- Kitap yayıncılığına nasıl girdiniz?
This drama will be on the air tomorrow.
- Bu drama yarın yayında olacak.
We'll be back on air shortly.
- Birazdan tekrar yayında olacağız.
The journalists who write for this publisher are not impartial.
- Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.
- Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti.