yatırımcılar

listen to the pronunciation of yatırımcılar
Turkish - English
investors

Foreign investors withdrew their money from America. - Yabancı yatırımcılar, Amerika'daki paralarını geri çektiler.

Investors must distinguish between genuine value creation and wishful thinking. - Yatırımcılar, gerçek değer yaratma ile hüsnükuruntuyu ayırt etmeliler.

those who supply capital to the capital market (including individuals who buy shares of stock in a firm or lend money to a business)
Generally refers to investors whose purpose is the of return on capital, primarily through interest and dividend income or through increase in the value of their holding over a long period of time
Persons or organisations which have provided money to a business in exchange for a share of ownership
plural of investor
people looking to make money over a long period of time in the stock market
yatırım
investment

He lost a lot of money in the stock investment. - Borsa yatırımında çok para kaybetti.

Tom wished he had put more money into that investment. - Tom o yatırıma daha fazla para yatırmış olmayı diledi.

yatırımcı
{i} investor

Foreign investors backed off because of regional political unrest. - Yabancı yatırımcılar bölgesel politik huzursuzluktan dolayı vazgeçti.

Investors must distinguish between genuine value creation and wishful thinking. - Yatırımcılar, gerçek değer yaratma ile hüsnükuruntuyu ayırt etmeliler.

yatırım
hedge

Tom is a hedge fund manager. - Tom bir yatırım fonu yöneticisi.

yatırım
venture
kurumsal yatırımcılar
(Ticaret) institutional investors
yatırım
invest

He can invest a million yen in stocks. - Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir.

He lost a lot of money in the stock investment. - Borsa yatırımında çok para kaybetti.

yatırım
enterprize
yatırımcı
(Ticaret) investment trust
yatırım
enterprise
yatırımcı
enterpriser
yatırımcı
enterprising
yatırım
invest to
yatırım
to invest
yatırımcı
Financier, investor
yatırım
sum invested; deposit
yatırım
investing; depositing
yatırım
capital goods
yatırımcı
financier
yatırımcı
investor; depositor
öncü yatırımcılar
(Hukuk) pioneer investors
Turkish - Turkish

Definition of yatırımcılar in Turkish Turkish dictionary

Yatırım
envestisman
Yatırım
plasman
Yatırım
mevduat
yatırım
Bir çıkar veya kazanç sağlamak için yapılan davranış
yatırım
Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman
yatırım
Millî ekonominin veya bir ticaret kuruluşunun üretim ve hizmet gücünü artırıcı nitelikte olan aktif değerlerine yapılan yeni eklemeler, envestisman
yatırım
Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman, envestisman
yatırım
Yatırmak işi
yatırım
Yatırma işi
yatırımcı
Yatırım yapan kimse
yatırımcılar
Favorites