yatırımcılar

listen to the pronunciation of yatırımcılar
التركية - الإنجليزية
investors

Investors must distinguish between genuine value creation and wishful thinking. - Yatırımcılar, gerçek değer yaratma ile hüsnükuruntuyu ayırt etmeliler.

Last year, the company was sold to private investors. - Geçen yıl şirket özel yatırımcılara satıldı.

those who supply capital to the capital market (including individuals who buy shares of stock in a firm or lend money to a business)
Generally refers to investors whose purpose is the of return on capital, primarily through interest and dividend income or through increase in the value of their holding over a long period of time
Persons or organisations which have provided money to a business in exchange for a share of ownership
plural of investor
people looking to make money over a long period of time in the stock market
yatırım
investment

Tom wished he had put more money into that investment. - Tom o yatırıma daha fazla para yatırmış olmayı diledi.

Tom expected at least a ten percent return on his investment. - Tom yaptığı yatırımdan en az yüzde on dönüş umuyordu.

yatırımcı
{i} investor

Last year, the company was sold to private investors. - Geçen yıl şirket özel yatırımcılara satıldı.

Foreign investors withdrew their money from America. - Yabancı yatırımcılar, Amerika'daki paralarını geri çektiler.

yatırım
hedge

Tom is a hedge fund manager. - Tom bir yatırım fonu yöneticisi.

yatırım
venture
kurumsal yatırımcılar
(Ticaret) institutional investors
yatırım
invest

He invested 500,000 yen in stocks. - Menkul kıymetlere 500.000 yen yatırım yaptı.

He lost a lot of money in the stock investment. - Borsa yatırımında çok para kaybetti.

yatırım
enterprize
yatırımcı
(Ticaret) investment trust
yatırım
enterprise
yatırımcı
enterpriser
yatırımcı
enterprising
yatırım
invest to
yatırım
to invest
yatırımcı
Financier, investor
yatırım
sum invested; deposit
yatırım
investing; depositing
yatırım
capital goods
yatırımcı
financier
yatırımcı
investor; depositor
öncü yatırımcılar
(Hukuk) pioneer investors
التركية - التركية

تعريف yatırımcılar في التركية التركية القاموس.

Yatırım
envestisman
Yatırım
plasman
Yatırım
mevduat
yatırım
Bir çıkar veya kazanç sağlamak için yapılan davranış
yatırım
Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman
yatırım
Millî ekonominin veya bir ticaret kuruluşunun üretim ve hizmet gücünü artırıcı nitelikte olan aktif değerlerine yapılan yeni eklemeler, envestisman
yatırım
Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman, envestisman
yatırım
Yatırmak işi
yatırım
Yatırma işi
yatırımcı
Yatırım yapan kimse
yatırımcılar
المفضلات